İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı Can Atalay’ı ziyaret etti
İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı heyeti, Anayasa Mahkemesi’nin haklarını ihlal kararına rağmen halen cezaevinde olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay’ı ziyaret etti. UYGUN Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Üçok, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “15 Temmuz’dan sonra yargımızın hakim ve savcılarının neredeyse tamamı değişti. Fetullahçı Terör Örgütü dönemindeki hakim ve savcılar gibi hakim ve savcılar da hukuka uyacaktı.” 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanının kanunu hiçe saydığını, Anayasa Mahkemesi’ni hiçe saydığını, belgeyi hukuksuz bir şekilde bir süre daha beklettiğini gördük. “Cezaevinde kalması için onu hiçbir müdahalesi olmayacak şekilde Yargıtay’a gönderdi. Kendi kararları olan Meclis’e, Yargıtay’a ve özellikle Anayasa Mahkemesi’ne çağrıda bulunuyoruz. Bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması hiçbir şey olarak görülmedi” dedi.
İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ kararına rağmen cezaevinde tutulan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ı bugün Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti.
” TÜRK HUKUK TARİHİ İÇİN ÇOK DEĞERLİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
Heyet adına konuşan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Üçok, “İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı olarak, talimat üzerine Silivri’de tutuklu bulunan ve özgürlüğü kısıtlanan Milletvekilimiz Can Atalay’ı ziyarete geldik. Liderimiz Meral Akşener’in, “Biz İYİ Parti olarak adaletsizliğin sona ermesi için her türlü desteği vermeye, kendisini hem Meclis’te hem de hukuk alanında destekleyeceğimizi iletmeye geldik. Onunla buluştuk. Moralinin çok iyi olduğunu ancak bir avukat olarak kendisine karşı yapılan hukuksuz işlemlerden dolayı üzüntü duyduğunu, hukuk adına büyük bir skandalla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Türk hukuk tarihi açısından çok değerli.”
” FETÜLAHİ TERÖR ÖRGÜTÜ DÖNEMİNDE BAZI HAKİM VE SAVCILARIMIZIN AYNI HAKİM VE SAVCILAR GİBİ HUKUKA GÜVENDİĞİNİ GÖRDÜK”
2019-2014 yılları arasında cezaevinde yaşadığı hukuksuzluğu anlatan Üçok, şöyle devam etti:
“Ben Fetullahçı Terör Örgütü’nün yaptığı hukuksuzluklardan dolayı yıllarını cezaevinde geçirmiş, yaklaşık 5 yılını da orada geçirmiş biriyim. O dönemde Fetullahçı Terör Örgütü hakim ve savcılarının nasıl kanunları çiğnediğini, nasıl cinayet işlediğini hepimiz acı bir şekilde yaşadık. Türk hukuk tarihinin en acı olaylarından biridir. Karanlık dönemin geçtiğini söylerken, bugün 15 Temmuz’dan sonra yargımızın hakim ve savcılarının neredeyse tamamının değiştiğini görüyoruz. Yeni bir sürecin başlayacağını düşünürken, yeni hakim ve savcılarımızdan bir kısmının tıpkı Fetullahçı Terör Örgütü dönemindeki hakim ve savcılar gibi, Anayasa’yı, Anayasa Mahkemesi’ni ayaklar altına aldığını fark ettik. Can Atalay’ın bir an önce serbest bırakılması için kararlarını gönderdiği 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, bu konuda kafa karışıklığı yaşanmaması için Anayasa Mahkemesi’nin açık kararında ayrıntılı olarak yazdığı yasayı hiçe sayması dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi’ni görmezden geldi ve Fetullahçı Terör Örgütü’nün yargımıza hakim olduğu o karanlık dönemin hakimlerinin yaptığına benzer bir tavırla kendini hissetti, belgeyi beklemeye aldı ve Can’ı tutmak için hiçbir yönteme dahil olmadı. Atalay bir süre daha hukuka aykırı olarak cezaevinde kaldı. Yargıtay’a gönderdi. “Bu o dönemin uygulamalarından biri gibi görünüyor.”
” ÖZELLİKLE KENDİ KARARLARI DEĞERLENDİRİLMEYEN ANAYASA MAHKEMESİNİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ”
Hakim ve savcılara çağrıda bulunan Üçok, “Hakim ve savcılarımıza sesleniyorum. O dönemi hatırlatan kararlardan uzak durun. O günün hakim ve savcıları kendilerinin de bu karara muhtaç olduğunu çok acı öğrenmişlerdir. Bugün hukuk. Hukuka, anayasaya, insan haklarına uyalım. Yargıçlarımızın tek talimatı var.” Anayasamızdaki kararlarda ve kanunlarımızdaki hususlarda yeri vardır. Bunun dışında kimse kimseden talimat alarak insanların özgürlüklerine müdahale etmemelidir. İYİ Parti olarak ve tüm kuruluşlarımız olarak Can Atalay’a yapılanları şiddetle kınıyoruz. Parlamentoyu ve Yargıtay’ı bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılmasına çağırıyoruz. “Kendi kararları yok sayılan Anayasa Mahkemesi’ne özellikle çağrıda bulunuyoruz” dedi.